
Anlamaya çalıştığımız Nisâ 34. âyetteki cümlenin devamında gelen حَافِظَاتٌ (hafizatun) kelimesi ‘ism-i fâil’ olan bir kelimedir. Bu tür kelimelere şibh-i fiil (fiilimsi) dendiğini önceki bölümlerde ‘kavvamune’ kelimesini işlerken detaylıca anlatmıştık. Tıpkı ‘kavvamune’ kelimesinde olduğu gibi حَافِظَاتٌ (hafizatun) kelimesinden sonra gelen kelimenin لِلْغَيْبِ (li’l gaybi) şeklinde, başında bir harf-i cer’le (لِ) gelmesi bu kelimenin de fiil gibi amel etmesini zorunlu hâle getirmektedir. Şibh-i fiillerin (fiilimsilerin) hangi durumlarda fiil gibi görev alabileceğini de daha önce detaylıca aktarmıştık…
Yazının devamı aşağıdaki PDF dosyasındadır...
Bir yanıt bırakın